Diyet, vücudumuzun yaşamsal gereksinimlerini sağlayan makro ve mikro besin bileşenlerini içeren besin gruplarından oluşmaktadır. Besinlerin içeriklerinde insan metabolizmasında rolü olan biyoaktif bileşenler de bulunmaktadır. Besin bileşenlerinin tekil olarak etkilerinin yanı sıra besin öğeleri arasındaki etkileşimin seviyesi yani alınan diyetin kalitesi de sağlığımız üzerinde etkilidir. Değişen yaşam koşulları ve beslenme alışkanlıklarının yanı sıra günümüzde hastalıkların artışı, koruyucu tıp protokollerinin önemini ortaya koymaktadır. Doğru beslenme yaklaşımları ve yaşam alışkanlıkları ile hastalıkların önüne geçilebileceğini gösteren deneysel ve klinik çalışmalar her geçen gün artmaktadır. Popülasyonlar arasında yürütülen sayısız bilimsel çalışmadan elde edilen veriler de hastalıkların ilk ortaya çıkmasında en belirleyici faktör olan genetik kompozisyonun yanı sıra beslenmenin de önemli bir rolü olduğunu ortaya koymaktadır. İnsan beslenmesinin temelini büyüme ve gelişme evrelerine göre değişen enerji ihtiyacı ve gerekli biyolojik fonksiyonların gerçekleşmesine olanak sağlayacak makro ve mikro besin öğeleri oluşturmaktadır. Dengeli bir beslenme yaklaşımı ile normal biyolojik fonksiyonlar yerine gelirken bu besin öğeleri yeni besin öğelerinin sentezlenmesinde de kullanılırlar.
Bir arkadaşınız veya bir aile üyenizle kendinizi karşılaştırdığınızda “Benden kat kat fazla yemek yiyor ama ben kilo alıyorum. Su içsem yarıyor” demiş olabilirsiniz. Genetik olarak birbirimizden farklı isek aynı yaşam tarzı ve beslenme düzenine farklı cevap verebileceğimizi de düşünmemiz çok normaldir.
Yağ intoleransı yüksek bir bireyin günlük yağ tüketim oranı ve pişirme tekniklerinin özel olması son derece önemli bir beslenme düzeni önerisi olmak durumundadır. Tuz hassasiyeti yüksek olan bir hastanın iyot dengesinin sağlanması için beslenmesinin yeniden düzenlenmesi ve paketli gıda tüketiminin kısıtlanması için bireyin mutfak ve yaşam tarzı değişikliklerinin önerilerinin dikkatle uygulanması bireyin genetik yapısını değiştirmez ancak genlerin ifadesi üzerindeki etki eden epigenetik değişiklik olarak sağlığın korunmasında önem taşır. Bir bireyin genetik yapısının tüm hassasiyetler açısından değerlendirilmesi ile mevcut sağlık durumlarının da göz önüne alınması epigenetik beslenme ile desteklenen bütüncül bir yaşam dönüşümünü beraberinde getirecektir.